Son Osmanlılardan bir Osmanlı Ermenisi

Aram Andonyan belki kendisini bir “Osmanlı Ermenisi” olarak tanımlamıyordu… Döneminin çoğu “Türk” Osmanlısından daha akıllı ve öngörülü bir Osmanlı Ermenisi.

Aram Andonyan’ın Balkan Savaşı adlı kitabı 1912-1913 yıllarında İstanbul’da Ermenice olarak basılmış. Türkçe basım için çok ama çok beklenmiş.

İlk basım sonrasında, anlaşılan odur ki, özellikle devlet ricalinden merak edip pek okuyan olmamış. Zira yazarın çözümlemeleri, eleştiri ve uyarıları günümüzde de geçerliliğini koruyor. Devlet ricali, belki de yazar Ermeni olduğu için okumamıştır. Ya da Ermenice bilmediklerinden. Oysa kitap, doğduğu ve o dönemde yaşamakta olduğu ülkesini düşünen bir yazarın hem tarafsız hem de eleştirel bakışını içeren, farklı, çok değerli ve önemli bir eser…

Ne Demek Osmanlı Ermenisi?

Aram Andonyan belki kendisini bir “Osmanlı Ermenisi” olarak tanımlamıyordu. Ancak, kitabın bütünü içerisindeki nesnel tutumu; yazarın kendi deyimi ile Osmanlıyı parçalamak ve yutmak için yapılan tüm askeri ve siyasal planları derin ve yalın bir dille ortaya sermesiyle, yaşadığı ülkeye bir aydın ve yazar olarak dürüst, içten bakışı böyle bir tanımlamayı uygun kılıyor. Döneminin çoğu “Türk” Osmanlısından daha akıllı ve öngörülü bir Osmanlı Ermenisi.

Her şeyden önce, Andropoloji terimleri olan etnisite/ırk üzerinden yaratılan “üstünlük” merkezli ideolojik palavraların nasıl parçalandığını bir alt metin olarak okuyoruz kitapta. Bu kitabı özellikle ırkçılar okumalı; hem tarihi öğrenmek, hem de önyargıların nasıl da aptalca olduğunu anlamak için. Andonyan Osmanlı, Balkan devletleri ve tarihin ana oyuncuları olan emperyal “Büyük devletlerin” oyunlarını öylesine bir ustalıkla çözümlüyor ki, yazarın adı kitapta yer almasa, günümüzde yazıldığını, en azından yer yer “Türkçü” bir yazarın kaleminden çıkmış olduğunu düşünebilirsiniz. Osmanlının çöküşünü açıkça görüp, bu çöküşün nedenlerini sorgulayıp eleştirirken işte bir “Osmanlı” gibi yazıyor Andonyan! Balkanlara doğru Osmanlı yayılmasını anlatırken, “Barbar Türkleri” anlatmıyor örneğin. Mevlana’nın Mesnevi’sinde köklerini bulan insancıl fikirleri öne çıkarıyor. “Türkler kendilerinden olmayanlara kötü muamele etmezler, onları ezmezler, hor görmezler, dinlerine saygı gösterirlerdi” (s.124)

Şu da var ki, 1879’da İstanbul’da doğan yazar, 1915’den sonra ülkesinden ayrılıp, Fransa’ya gidiyor. Paris’te Milli Ermeni Müdürlüğü görevini sürdürüp, 1951 yılında yaşamı Paris’te sona eriyor. Öykünün bu yönü ayrı bir trajik travma elbet…

Şimdiki Zamanı Görmek

Kitap, yüz yıl önce yazılmış. Ama yakın ve uzak geleceği görmüş ve hatta şimdiyi de yazmış yazar. “Jön Türklerin çılgınca Alman taraflısı tutumu, bu İngiliz-Rus yakınlaşmasını büsbütün pekiştirdi. O zamandan beri olayların gösterdiği gibi, bu yakınlaşma Türkiye’nin başına büyük felaketler getirdi.” (s.38) diye yazarken daha 1. Dünya Savaşı başlamamıştır!

Kitabın ön sözünde yazar “objektiflik” sözü veriyor. Ve bu sözünü sonuna kadar da tutuyor. Savaşı anlatmadan önce, Balkanların geçmişini olağanüstü bir yalınlık ve bir o kadar da derinlikle anlatıveriyor. Dünyanın ve Balkanların tarihsel, toplumsal arka planı, dönemin öncesini ve güncel olaylarını, ayrıca tüm oyuncularını, geçmişe inerek en ince ayrıntıyı bir özet anlaşılırlığı içinde sunmak nasıl olabilirse onu yapıyor Andonyan. 522 sayfalık kitabın ilk savaş sahnelerini 255. sayfada okuyoruz. Kitabın sistematiğinde, yaklaşan savaşı adım adım işliyor. Öyle ki, sanki yüz yıl önceki savaşı hiç bilmiyorsunuz ve bu savaş daha yeni başlayacak. Ve yine kitabın sistematiğini oluşturan, ince ayrıntı ile bütünsel bakışın doğru bir bireşimi sonucu, 1. Dünya Savaşı’nın niçin Bosna’da ki bir suikastla başladığını da çok iyi algılıyorsunuz. Ve dahi, doksanlı yıllarda Bosna’da niçin kan banyosu ve katliam yaşandığını da!

Gecikmiş Bir Kült Kitap

Aram Andonyan’ın kitabı, 1912-13’deki Ermenice basımından sonra, Türkçe olarak ilk kez 1975 yılında Sander Yayınları tarafından yayımlamış. Ermeniceden çeviren bir gazeteci yazar ve edebiyat insanı Zaven Biberyan (1921-1984).

Elimizdeki baskısı, Aras Yayıncılık’ın 2002 tarihli ikinci baskısı. Birinci baskı 1999 yılında yapılmış. Görsel düzeltmeler ve çeviri dilinin güncellenmesi dışında Biberyan’ın çevirisi temel alınış. Belirtmek gerekir ki, çeviri de kitabın dili ve içeriği denli olağanüstü başarılı.

Bu bir kült kitap. İçeriği, yazarı ile, çevirisi ile… Ve adı Balkan Savaşı (Balkan Savaşı Tarihi) olsa da, genel olarak bir Balkan kitabı. Bu kitabı okumadan, Balkanları, Balkan Savaşı’nı ve tarihini tam olarak anlamak eksik olacaktır. Daha da ötesi, bu kitabı okumadan diplomatlık donanımı hep eksik olacaktır. Bu yüzden kitabın sınavından geçmeden hariciye görevine başlatmamak gerek insanları. Çünkü, günceli, tarihi, toplumsalı ve reel politik olanı analiz ve muhakeme tahtasına yerleştirirken ders vermeden ders veriyor. Düğümleri öylesine çözüyor ki, sanki bütün olaylar olup bittikten sonra, düğümler çözüldükten sonra yazılmış gibi düşünmeden edemiyor insan. Sayısız örnek ve alıntı vermek olası. Hatta neredeyse, kitabın bütünü bu yazıya alıntı gibi koymak meramızı anlatmaya ancak yeterli olabilir! Örneğin,   Osmanlı yönetiminden sürekli reform isteyen Batı ile şimdiki zamanın AB süreci sanki zaman farkı yokmuş gibi tanıdık bir tablodur.

Dileriz, şimdiki zamanın devlet ricali bu kitabı okur ve hiç olmazsa dış politikadaki sonsuz yalpalama sona erer…

  • Balkan Savaşı
  • Yazar: Aram Andonyan
  • Çeviri: Zaven Biberyan
  • Türü: Tarih
  • Basım Tarihi: 2. Baskı, Ekim 2002
  • Sayfa Sayısı: 522 Sayfa
  • Yayınevi: Aras Yayıncılık

 

Sabri Kuşkonmaz
Vinkmag ad

Read Previous

Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda

Read Next

Zor Olan İlişkiler Mi Şemalar Mı?

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *