Trajik Nüans

Ahmet Tulgar’ın Trajik Nüans isimli öykü kitabı çeşitli mekanlarda, geçmiş, güncel ve gelecek zamanlarda, sakin insanların yaşayışıyla karşıma çıktı.

Öykü dediğin birbirinden farklıdır, öykü dediğin birbirinin aynıdır, öyküler birbirini tamamlar; öykü kısadır, öyküler uzun da olabilir ama; öyküler kısacık bir okumadır, amma velakin uzun uzadıya akılda kalır; başlamak zordur öykülere, bitmediği için ise sonu gelmez…

Bu Trajik Nüans böyle devam eder…

Öykü okumayı seviyorum. Kısacık bir öykünün dünyasında dolaşmak, öykü kısacık olsa bile kurdurduğu düş güzel. Ahmet Tulgar’ın Trajik Nüans isimli öykü kitabı çeşitli mekanlarda, geçmiş, güncel ve gelecek zamanlarda, sakin insanların yaşayışıyla karşıma çıktı. Bir kahvehanede karşıma çıktı sanki, bir tren istasyonunda, bir apartmanın girişinde, bir mahalle marketinde…

Trajikmiş gibi gözüken nüanslarıyla beni içine çeken bir kitap oldu.

“Biliyordu oysa, daha o yaşında, istediği bu değildi. Annesinin arkadaşıysa, birazdan indirip onu kucağından, eteğini çekiştirecek, görevini yapmış bir edayla, çayını karıştırmaya başlayacak, babasının arkadaşıysa, yanağını iki küt parmağının arasında sıkıştırıp iyice bir acıttıktan sonra, kıılı elini uzatıp öptürecek. Sonra naş.” (Kıymık Çocuk)

19 öyküden oluşan kitabı anlatmaya trajediden değil de ince bir ‘nüanstan’ alıntı yaparak başlamak istedim. Zira Tulgar aynı cinsten olan şeyler arasındaki farkları, yani nüansları; o kadar özenli bir anlatımla anlatmış ki; böyle paragraflar öyküleştirilen meseleyi en iyi anlatan unsur olmuş.

Trajik Nüans içindeki on dokuz öykünün kıvamı hiçbir öyküde kaçmıyor. Özellikle Müdür, Vesna ve Rezar, Kıymık Çocuk, Müntehirin Arşivi, Masumiyet Engeli, Bohemya Avize anlatım dili ve kurgusu açısından dikkat çekici. Şu paragrafa buyurmaz mısınız; birlikte okuyalım:

“Birlik Apartmanı mal sahipleri ve kiracıları binanın arka cephesindeki balkonlardan, oturma odası ve mutfak pencerelerinden, dairelerinin seviyesine ve konumuna göre kimileri tam karşıdan, kimileri yukarıdan, kimileri aşağıdan, kimileri soldan, bazen topluca, bazen de sonradan hayret ve dehşet içinde diğerlerine anlatmak üzere sadece biri ikisi, bir ailenin bir yıl içerisinde yok oluşunu bazen açık pencerelerden sesler de duyarak bazen camın ardından ama evet net bazen de tül perdelerin ardından siluet olarak gördüler.” (Bohemya Avize)

Henüz giriş paragrafından itibaren öykünün tamamına doğru uzanıyorsunuz. Trajik Nüans diye adlandırılan öyküler aslında kesinlikle trajik olmayan bir öykü aktarımı temelinde oluşturulmuş. Nüanslar araya serpiştirilmiş bir rötuş değil, öykülerin tamamını kaplayan dekoratif öğeler. Hepsi böyle olan öyküler ve hepsi nüans özelliklerini kendileri belirlemiş insanlar var.

Her şehirde, her apartmanda, her iş yerinde, her caddede, her yatak odasında, her bahçede, her otelde, her vapurda, her barda vardır böyle öyküler, insanlar. Trajik Nüans’ta kendinizi bulacaksınız.

  • Trajik Nüans
  • Yazar: Ahmet Tulgar
  • Türü: Öykü
  • Baskı Yılı: Eylül 2016
  • Sayfa Sayısı: 140 Sayfa
  • Yayınevi: Can Yayınları
Aynur Kulak
Vinkmag ad

Read Previous

Kondulardan Paris Gecelerine İnsan Hikayeleri

Read Next

Güneş Kral’ın Gökyüzü Krallığı

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *