Aynur Kolbay 
Hikâyenin yanı sıra yumuşacık çizimlerinin de Eva Eland’a ait olduğu Üzüntü Kapını Çaldığında 4 yaş ve üstü tüm okuyucular için uygun.
Üzülmek oldukça evrensel bir duygu. Üstelik sadece yetişkinlere yönelik de değil. Çocukların, bebeklerin, hatta hayvanların da doğasında üzülmek hep var. Yetişkinlerin bile üzüntüleri ile baş etmede zorluk çektikleri bir dünyada, çocuklardan da aynısını beklemek ya da üzülmüyorlarmış gibi davranmak da bir o kadar sakıncalı. Tam aksine, çocukların içlerinde hissettikleri, özellikle de sebebini bulamadıkları, anlamlandıramadıkları bu duyguyu anlamalarını sağlamaya çalışmak gerek. İşte bu nedenle, herhangi bir macera ya da atraksiyon içermeyen, sadece bir duyguyu anlamaya yönelik kitapların çocuk gelişiminde çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum.
Martı Çocuk’tan çıkan Üzüntü Kapını Çaldığında, adından da anlaşıldığı gibi “üzüntü” üzerine bir kitap. Üzüntü, minik kahramanımızın hiç beklemediği bir anda, kapıyı çalıp saydam ve yumuşak renkli bir karakter olarak geliyor ve bir türlü gitmek bilmiyor. Minik kahramanımız ondan kurtulmak için pek çok yol deniyor: resim yapıyor, müzik dinliyor, yemek yiyor, kendini doğaya bırakıyor ama nafile. Hepsinde de Üzüntü bir gölge gibi onu takip ediyor. Ta ki onu dinlemeyi deneyene kadar. Kahramanımızın Üzüntü’yü kabullenip dinlemeye başlaması ile de çözüm yolu aralanmaya başlıyor.
Çocuklara tüm duygularında olduğu gibi, üzüntüyü de nasıl yönetmeleri ya da yönlendirmeleri gerektiğini anlatmak ve onlara bu konuda yol göstermek çok önemli. Bu kapsamda, oldukça sade, sıcak ve eğlenceli çizimlerle bezeli kitapta, okuyucuya üzüntüleri ile yüzleşmeleri, onu da diğer duyguları gibi kabullenmeleri ve kafalarını dağıtmaları için çok güzel öneriler de sunuluyor. Kitabı birlikte okurken sorular sorarak, duyguları adlandırmaları, tüm hissettikleri duyguların normal olduğunu anlamaları sağlanabilir. Özellikle kayıplar, zorluklar, ayrılıklar, dışlanma gibi çocukların oldukça sık karşılaştıkları, sebebini bildikleri ya da anlayabildikleri üzüntüleri konuşabilmek adına da iyi bir fırsat olabilir.
Kitabın en çok hoşuma giden kısmı ise ilk ve son sayfalardaki çizimler oldu. Kitabın ilk sayfasında pek çok üzgün insan ve her birinin yanında da herhangi bir etkileşim halinde olmadıkları, kendilerine ait üzüntü karakteri resmedilmiş. Son sayfaya gelindiğinde ise, kitabın gidişatıyla uygun bir şekilde karakterlerin hepsini kendi üzüntüleri ile bir arada bir şeyler yaparken görüyoruz. Çok ince düşünülmüş ayrıntıların barındığı bu sayfada, kimi üzüntüsü ile dans ediyor, kimi sohbet ediyor, kimi sarılıyor kimi de birlikte yoga yapıyor. Aslında üzüntülerimizle barışırsak, bunun da yaşamın bir parçası olduğunu kabullenirsek, huzursuz olmamız ya da hayattan zevk almamamız için bir neden olmadığını gösteriyor da diyebiliriz.
Hikâyenin yanı sıra yumuşacık çizimlerinin de Eva Eland’a ait olduğu kitap 4 yaş ve üstü tüm okuyucular için uygun.
Keyifli okumalar…
Ebeveynlere Faydacı Puanlama
- Görsellik: 5 puan. Çok naif, sade ve eğlenceli bir şekilde, hikâyeyi destekleyen çizimlere sahip.
- Hikâye: 5 puan. Kaçınılmaz olarak maruz kaldığımız duygular üzerine oldukça sade bir hikâye anlatıyor.
- Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan, duygularımızı anlayabilmek, onlarla iyi ya da kötü demeden barışabilmek ve konuşabilmek için iyi bir fırsat yaratıyor.
- Hayal Gücü Gelişimi: 5 puan
- Kültürel Gelişim: 4 puan
|
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020
FACEBOOK YORUMLARI
