Stavros Stavridis bu kitabı niçin yazmıştır? Bunu da kendisi “asıl maksadım” diyerek açıklıyor. Manevi bir iftihar amacıyla ve vatana bir hizmet…
Sözü hiç uzatmadan anlatalım: Stavros Stavridis bir Karamanlıdır. 1896 yılında bir kitap/mecmua yayımlamıştır. Adı “Anatol Türküleri”dir. Kitabın başlığından sonra şu açıklamaya yer vermiştir; (Yani Anatol kıtasındaki belde, asaba ve karyelerde Rum ehalisi arasında terennüm ve teganni olunan horan, Def ve sair türkülerin mecmuası.”
Yazar, Karaman ve çevresini temel alarak, bir Karamanlı türküleri toplamı oluşturmuştur. Yani türkü derlemiştir. Kitabında, bu türküleri nasıl derlediğini anlatmış, kaynaklara da yer vermiştir. Bu açıdan, derleme sistematiğine tam uyan bir yöntem izleyerek çalışmıştır. Birbirine çok benzeyenleri veya farklı çeşitlemeleri de ele alıp, gereken elemeleri yapmıştır. Kısacası, bu alanda ilk yazılı türkü derlemesini yaparak, 1896 gibi, bize göre çok erken bir tarih de yayımlamıştır.
Savros Stavridis çok önemli bir çalışma yapmıştır. Halk kültürünün ve halk müziğinin ana gövdesi olan türkü gibi ve çok bildiğimiz kültürel veri deposunun kilidini açan bir anahtar bırakmıştır bize. Topladığı 126 adet türkünün hemen hemen hepsi bugün de bildiğimiz ve dinlediğimiz türkülerdir. Çalışma bu yönüyle de bize bir ışık tutmaktadır. Dildeki ve söyleyişteki değişmeler, sadece müzik alanın değil, dil, antropoloji ve etno-kültür çalışmalarını da ilgilendiren veriler sunmaktadır. Yine bir başka açıdan baktığımızda, sözlü kültürün sürekliliği, türkülerin dil ve kültürel taşıyıcılık işlevi açılarından da bize önemli ipuçları sunmaktadır. Türküler yazıya geçirilmiş ve kalıcı hale gelmiştir. Ama, yazıya geçmeden de pek çoğu varlığını sözlü aktarımlarla sürdürmüştür. Bu sonuca varmada, kitap sağlam bir kanıttır.
Yine bir Karamanlı Hadisesi!
Stavros Stavridis bu kitabı niçin yazmıştır? Bunu da kendisi “asıl maksadım” diyerek açıklıyor. Manevi bir iftihar amacıyla ve vatana bir hizmet… Kitabın şimdiki zamanda yayıma hazırlayanlardan Evangelia Balta “Giriş” yazısında bu konuyu irdelemiş. Bir Karamanlı Rum olan Stavridis’in “vatana hizmet” derken kastettiği nedir? Andığımız yazarların da belirttiği gibi bu vatan, Anadolu’dur. Vatanında “terennüm ve teganni” edilen türkülerin zamanla yiteceğini, bilinmeyeceğini düşünerek, derleyip yayımlayarak koruma altına almıştır. Bir insani tutum ve bir aydın refleksi göstererek girişip başardığı bu iş, şimdiki zamanda hepimize çok açık ve yalın bir derstir bir bakıma.
Karamanlı Stavros Stavridis’in vatana böyle bir kültür hizmeti, Karaman’ın geçmişine baktığımızda aslında çok şaşırtmaz bizi. Çünkü bir başka Karamanlının, Karamanoğlu Mehmet Bey’in o güzel Türkçe fermanını anımsayalım… Bu konuda kendimizin “Karaman” deneyimlerimizi şimdilik saklı tutuyoruz!
Kitabın, Osmanlı İmparatorluğu’nda yayımlanan ilk türkü mecmuası olmasından dolayı, değeri ve önemi tartışılmaz. Belirtelim ki, böylesi bir kitabı bulup yayıma hazırlamak da o denli önemli. Bu açıdan, hem yayına hazırlayanları, yani Evangelia Balta ve Ari Çokona’yı hem de Literatür Yayınları’nı ayrı ayrı kutlamak gerekiyor. E. Balta ve A. Çokon, tıpkı basımı tercih etmek yerine, ayrıntılı bir giriş yazısı, sonsöz, sözlük ve ayrıntılı bir dizin ile ve iki dilli bir içerikle kitabı çok başarılı bir biçimde güncellemişler. Kitap böylece daha iyi okunur ve anlaşır kılınmış.
|
- Azerbaycan Şiiri ve Çağdaş Bir Derviş, İbrahim İlyaslı - 1 Kasım 2018
- Paslı Bir Kelime; Umut - 15 Eylül 2018
- Zor Olanı Yazmak; Kırgın Çocuklar Mevsimi - 1 Eylül 2018
FACEBOOK YORUMLARI