Boratav’ın Ailesi

Pertev’in iki oğlundan büyüğü Türkiye’nin en önemli Marksist iktisatçısı Korkut Boratav, bugün ailenin yaşayan en büyüğü.

Pertev Naili, Müeyyet ve Can… Sürgün, üstün başarı ödülleri, memleket hasreti, Paris-İstanbul hattı, hapis günleri, akademik kariyerle örülü üç mühim yaşam; bunun ötesinde üç kardeş, ve ‘aile’… Bugün bilimden edebiyata, teknolojiden yayıncılığa farklı alanlarda birikimli bir aileyi simgeleyen ‘Boratav’ ismi 60’ların ortalarına kadar bu topraklarda sakıncalıydı. Memleketteki cadı avı zamanlarından birinde, 60’ların Türkiye’sinde üç kardeş de dönemin sancısından payını almıştı. İki doktor kardeş Müeyyet ve Can cezasını Türkiye’de, ömrünü halk edebiyatına adamış Pertev Naili ise Fransa’da çekmişti.

Olumsuzluklara rağmen aile fertlerinin kariyerleri nesiller boyu devam eder: Pertev’in iki oğlundan büyüğü Türkiye’nin en önemli Marksist iktisatçısı Korkut Boratav, bugün ailenin yaşayan en büyüğü. Korkut Boratav’ın oğlu Oluş Boratav, dünyanın sayılı fizik mühendislerinden, Can Boratav’ın Kopenhag’da yaşayan kızı Prof. Dr. Zeynep Tümer genetik üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınıyor. ‘Sakıncalı Doktor’ olarak bilinen Müeyyet’in iki oğlu da medya sektöründe.

Lise yıllarından başlayarak halk edebiyatına bütün hayatını adayan, bizlere kültürümüzü yani kendimizi tanıtan Pertev Boratav’ın torunu, Murat’ın oğlu David Boratav ise ailenin Türk kanadından kopuk bir şekilde büyür. Geçmişini torunundan gizlemeyi tercih eden dedesinin bir masalcıdan öte, halk edebiyatındaki akademik araştırmalarıyla dünya çapında  tanınan mühim biri olduğunu ancak cenazesinde fark eder. Böylelikle köklerine çıktığı yolculuk bizleri ‘Beyoğlu’nda Fısıltılar’ adlı romanına ve sonradan okuduğumuz, romanın taslağı olduğunu belirttiği bir anı kitabına, “Aile”ye ulaştırır. David Boratav’ın dedesinin izinden Konya’ya, oradan İbradı kasabasına gitmesiyle Pertev Naili’nin çabaları olmasaydı bugünkü masalların, tekerlemelerin günümüze ulaşmayacağını kanıksarız.

“Dedem, çoğu kişinin gözünde yaşamını Doğu folkloruna adamış, önceleri yöreleri dolaşarak, Türkiye’den ayrılmak zorunda bırakıldıktan sonra da profesör olmanın Fransa’da sağladığı güven ortamında Paris’teki Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi’nde çalışarak özgün Türk masallarını, halk türkülerini, manileri derleyip kartlara, arşivlere kaydeden bir biliminsanı ve ünlü bir yazardır. Kimine göre de Türk devletine başkaldıran ve bunun cezasını da sürgüne zorlanarak çekmiş olan asi bir solcudur. Benim için ise, her şeyden önce ve her şeyden önemli olan niteliği dedem olmasıdır: Geçen yüzyılın başlarında doğan, Paris’in kasvetli bir banliyösünde, kule gibi yükselen modern apartmanlardan birinin on dördüncü katında yaşayan sevimli bir ihtiyar. Dedem, olabildiğince kibar, belki de ömrümde karşılaştığım en nazik insandı,” (Boratav 2016: 11) diyen Boratav merakla çıktığı yolculuğun anılarla örülmüş hikȃyesini biz okurlara sunar.

  • Aile
  • Yazar: David Boratav
  • Çeviri: Seçkin Selvi
  • Türü: Anı
  • Basım Tarihi: Haziran 2016
  • Sayfa Sayısı: 96 Sayfa
  • Yayınevi: Can Yayınları
Yıl 1996. Pertev ve ‘yol arkadaşı’ Hayrünnisa Paris’teki resim atölyelerinde. Sürgün yaşamları boyunca yurtdışında göçmüş çok sayıda ressamla dost olurlar.

 

Üç kardeşin, Pertev Naili, Müeyyet ve Can’ın, sürgün, işkence ve hapisle geçen 20 küsur yılın ardından, ilk kez 80’lerin başında Paris’te buluşması.

 

Pertev 18 yaşındayken, babasının kaymakam olduğu Mudurnu’daki bir terzi dükkânında (soldan üçüncü). Yıl 1925.
Öznur Özkaya
Latest posts by Öznur Özkaya (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Canhıraş sözler

Read Next

Honore De Balzac; “İnsanlık Komedyası”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *