
Önünü sonunu umursamadan hayallerinin peşinden koşan okura kılavuz olacak bir roman: Köpekbalıklarının Kayıp Şarkısı
Raşel Meseri’nin son kitabı olan Köpekbalıklarının Kayıp Şarkıları, güvenli limanlarından ayrılan genç bir kadının sömürü düzeniyle girdiği kavgada kendini arayışının hikayesini anlatıyor.
Hayal kurmak, hayal kurmak ve daha çok hayal kurmak… Çağımızın hastalığı mı yoksa ilacı mıdır bilinmez büyük küçük herkesin saatlerini hiç korkmadan ayırdığı tek meşguliyettir belki de. Çocukları büyütür kocaman yapar, yaşlıyı “diriltir” gencecik yapar. Ne varsa hayatında bir de onun öncesinde hayali vardır mutlaka. Önünü sonunu umursamadan hayallerinin peşinden koşan okura kılavuz olacak bir roman: Köpekbalıklarının Kayıp Şarkısı.
Bir Doğum Şekli Olarak Dünyaya Balıklama Atlamak
İnsanlık tarihinin en başından beri bize öğretilen tüm değerleri, doğruları, olguları hiçe sayan, yorulmak nedir bilmeyen, attığı her kulaçla okura yeni bakış açıları kazandıran, ismini ve yaşını asla bilemediğimiz bu genç kadın; sırtındaki yüzgeçleriyle evinin bahçesindeki devasa büyüklükteki havuzda gerçek dostları olan köpek balıklarıyla yüzerken kendini, hayat görüşünü, kavgaya giriştiği sömürü düzenini, insan ruhunu tüketen tüketim kültürünü, nefes alan her canlının eşit olduğu bir hayatı muhafaza edebilecek potansiyele sahip Zanzibar İlkeleri’ni ve insanlığın açgözlülüğü nedeniyle hızla yok oluşa doğru savrulmuş dünyayı kurtarabilecek son umut olan “köpek balıklarının kayıp şarkıları”nın hikayesini bizlere anlatıyor.
Hikayesini olanca tecrübeyle bezeli bilge bir üslupla anlatırken modern dünyamızdaki çapraz tüketim ilişkilerini eleştirmekten de geri durmuyor. Sivri dilinden ve keskin zekasından ne eğitim sistemi kurtulabiliyor ne ekonomi ne de aile. İnsan denen varlığın açgözlülüğünün dünyamızı nasıl tehdit ettiğine dair keskin gözlemlerini bizlerle paylaştıktan sonra da yeryüzünde kırıntılarını güçlükle bulabildiğimiz saflığın temsili olan minik dostu için ucu bucağı belirsiz bir maceraya atılıyor.
Neticede ismini bilemediğimiz bu bilge genç kadının her şeyden önce görev bilinci ve ötekinin sorumluluğunu sırtlanması okura durup düşünmesi gereken bir nokta veriyor. Fakat bu noktalarla yetinmeyen genç kadın siz sayfaları çevirdikçe beyninize daha çok hükmediyor ve orada kendi eşit, sömürüsüz, sınırları olmayan dünya düzenini kuruyor. Siz buna engel olamazken bir yandan da kendinizi ‘Peki bu düzen için ben ne yapabilirim?’ derken buluyorsunuz.
Hayalimizdeki Dünyaya Kulaç Atmak
Fizik kurallarını yıkan bu fantastik yolculukta arada durup dinlenmeyi unutmayın. Çünkü sık sık geçmişe ve hayal dünyasına dalıp giden olay örgüsü nefesinizi kesecek. Yolunuza çıkan kim varsa onu da bu serüvene dahil etmek isteyeceksiniz. Tıpkı kahramanımızın dediği gibi, “Ama eğer önümüze çıkana gerçekleri söyleyemeyeceksek ve yanlışlarla mücadele etmeyeceksek varlığımızın nasıl bir saygınlığı olabilirdi?”
![]()
|
Okuma önerisi!![]() Tütüncü Çırağı – Robert Seethaler Gökçesu Özgül’ün incelemesi; “Ve fail bir kişiydi; Tütüncü Çırağı“
|
- Olmaz denileni olduran güçlü kadınların sesi: Ben İstersem - 1 Mart 2019
- İki Mezarlığı Birbirine Bağlayan Köprü: Garipler Sokağı - 11 Şubat 2019
- Hayatla bütün hesaplarını gören bir ailenin hikayesi: Golovlev Ailesi - 6 Ocak 2019