Modanın Sosyolojisi; Moda-loji

Modanın konusu modadır, diyor Kawamura henüz giriş cümlesini yazarken ve şöyle devam ediyor: Giysi ya da giyim değildir.

Moda olmayan bir şey kaldı mı diye düşünüyorum. Daha doğrusu ‘moda’ sıfatı almayan bir şey var mı acaba? Evet bu daha doğru bir soru cümlesi oldu düşündüklerimi anlatabilmem için. İnsanların davranış şekilleri bile Moda sıfatına tabii artık. ‘Trip atmak Moda ya! O da attı tribini’ diyoruz mesela. Zaten olması gereken buyken ‘sağlıklı beslenmek’ Moda mesela. Yeşilliği, balığı ve sebzeleri Moda olduğu için yiyor gibiyiz sanki, ne dersiniz?

Toplumca hali vaziyetimiz buyken (Dünyada da durum pek farklı değilken) ben Moda teriminin karşılığı ne ise onu yazmak üzere bu yazının başına oturdum. Loji takısı alarak Yuniya Kawamura tarafından yazılan Moda-loji kitabı pembe kapağı ve şık anlatımıyla bizi Moda teriminin özlediğimiz asıl anlamına tekrar kavuşturuyor.

Modanın konusu modadır, diyor Kawamura henüz giriş cümlesini yazarken ve şöyle devam ediyor: Giysi ya da giyim değildir.

Daha giriş paragrafında Moda ile ilgili bu iki cümleyi kuran Kawamura sadece Moda‘nın asıl anlamına uzak kalmış olmamızı değil, özlem duyduğumuz Moda tanımını da ters köşeye yatırıyor.

Moda’nın konusu giysi ya da giyim değilse nedir?

Modabilimi modaya dair sosyolojik bir araştırmadır.

Kawamura lafı hiç uzatmadan cevabını veriyor çünkü bu cevap üzerinden yazıyor tüm kitabı. Modanın sosyolojisi, sosyolojiye olan etkisi, toplumların sosyolojik geçişlerdeki aldığı tanımlamalarda edindiği rol; güncel sosyolojik moda çalışmalarından tutunda kurumsallaşmış bir sistem olarak Moda’ya varana kadar sosyolojinin geniş kapsama alanı üzerinden yapıyor açıklamalarını.

Toplam yedi bölümden oluşan Moda-loji kitabı; Modanın Etimolojisi, Sosyolojide Moda Söylemi ve Ampirik Çalışmalar, Kurumsallaşmış Bir Sitem Olarak Moda, Tasarımcılar: Modanın Kişiselleştirilmesi, Üretim, Eşik Bekçiliği ve Moda Yayılımı, Modanın Benimsenmesi ve Tüketimi, Sonuç bölümleriyle Modayı oluşumundan itibaren günümüzde geldiği noktaya kadar tüm kapsamıyla ortaya koyuyor.

Özellikle, Tasarımcılar: Modanın Kişiselleştirilmesi ve Modanın Benimsenmesi ve Tüketimi bölümleri kitabın en ilgi çekici bölümleri çünkü artık Moda kişilerin yarattığı bir marka olmanın dışına çıkarak (Chanel, Gucci, YSL, Dolce&Gabana… vb) kişi ne giyerse veya neyi lanse ederse o modadır tanımına dönüşüyor. Bir de tabii Modanın tüketilmesi var ki bu durum tüketimde modanın belirleyiciliğini varlığını ön planda olduğunu bizlere gösteriyor.

Moda önemli zira bizim kendimizi ilk etapta dışarıya gösterdiğimiz ilk tanıtıcı unsur. Bu unsuru en iyi şekilde kullanmak istiyoruz hepimiz, en kaliteli ve iyi gösteren giysilerle. Moda-loji iyiyse psiko-loji de iyi oluyor. Bu yüzden üzerimizdeki elbiseler üzerimize göre kesip biçmeye devam edeceğiz. Moda modaya aittir giysiler ise bizim kimliklerimizdir çünkü.

“Sosyal kimliklerimiz nadiren olarak bizim seçtiğimiz sabit karışımlardır. Sosyal ve teknolojik değişimler, yaşam döngüsündeki biyolojik eksilmeler, ütopya ön görüleri ve felaket koşulları tarafından kışkırtılan kimliklerimiz sonsuz bir biçimde kendimizde vuku bulan sayısız gerilimi, çelişkiyi, kararsızlığı ve karşıtlığı mayalandırır. Modayı besleyen de kolektif bir biçimde deneyimlen, bazen tarihsel olarak tekerrür eden bu kimlik kararsızlıklarıdır.”

  • Moda-loji
  • Yazar: Yuniya Kawamura
  • Çeviren: Şakir Özüdoğru
  • Türü: İnceleme
  • Sayfa: 190 Sayfa
  • Basım Tarihi: Mayıs 2016
  • Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Aynur Kulak
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Büyük Kanatlarıyla Bir Yabancı

Read Next

Likör Hikâyeleri

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *