1. Home
  2. Author Blogs

Yazar: Sabri Kuşkonmaz

Sabri Kuşkonmaz

Hukukçu-Yazar/Şair. Şiir, roman, anlatı, film öyküsü ve seçki olarak yayımlanmış on altı kitabı var. Kısa Film ve belgesel çalışmaları yaptı. BESAM kuruluşunda görev aldı. Çağdaş Hukukçular Derneği’nde YK üyeliği yaptı. PEN Türkiye Merkezi YK üyeliği ve genel sekreterlik yaptı. Edebiyatçılar Derneği ve TYS üyesi. Hukuk Fakültesini bitirdi. Marmara Ü. İletişim Fakültesi’nde yüksek lisansını tamamladı. Halen Beykent Üniversitesi’nde sinema-televizyon doktora programında öğrenci. Otuz yıl avukatlık yaptı. Altı yıl Birgün Gazetesi'nde köşe yazarı olarak kültür sanat yazıları yazdı.

Dergi
Eleştirel Kültür; Yeni Bir Eleştiri Dergisi

Eleştirel Kültür; Yeni Bir Eleştiri Dergisi

İlk sayısı iki aylık olarak çıkan Eleştirel Kültür, yazdan sonra aylık dönemselliği hedeflemekte. Dileriz ömrü uzun olur. Başlığı şu şekilde de devam ettirebiliriz; yine mi eleştiri dergisi? Hafif bir sinizm içeren bu soru cümlesi, dikkat

Araştırma
Büyük Gerilemenin Kitabı; “Büyük Gerileme”

Büyük Gerilemenin Kitabı; “Büyük Gerileme”

Büyük Gerileme; uzak ve yakın geçmişi, şimdiyi ve orta vadedeki geleceği anlamak için bir anahtar metinler toplamı niteliğinde. Sanat, edebiyat, kültür ekonomi, politika gibi sosyal bilimlere ilişkin alanlardaki yazılar genel olarak kişisel ve özneldir. Benim bu

Edebiyat
Ütopya/Distopya: Hayal ama nereye kadar?

Ütopya/Distopya: Hayal ama nereye kadar?

Tülay Akkoyun’un kitabının alt başlığı, kitabın içeriğini özetliyor; “Batı ve Türk Romanlarından Örneklerle Bir Karşılaştırmalı Edebiyat Çalışması.” Hemen bir genelleme cümlesi ile başlamayı seçersek; genelde bütün metinler birer ütopya veya distopya değil midir? Genelleme cümlesi

Bibliyografya
77. Yılında Köy Enstitüleri ve Bir Bibliyografya Yoklaması; Bir çağrı

77. Yılında Köy Enstitüleri ve Bir Bibliyografya Yoklaması; Bir çağrı

Denizli Kitap Fuarı’nda, naif, sevimli bir kitaba rastladım; “Köy Aşkının Meyvesi - Köy Enstitüleri” adını taşıyan bu kitabın yazarı Ramazan Zeybek. Tahmin edileceği kendisi bir “enstitülü”. 31 Mart - 9 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Denizli

Edebiyat
Söz tuzaklarını kendi çözen bir Yılmaz Gruda romanı; Gelir Ergeç

Söz tuzaklarını kendi çözen bir Yılmaz Gruda romanı; Gelir Ergeç

Biz bu romanda, genellemelerin, yargı ve çıkarımların roman “yumuşaklığında” yazılmış olduğunu görüyoruz. Okur olarak bu öznelliği kabule ve redde zorlanmadan okuyoruz. Yılmaz Gruda’nın yeni romanı “Gelir Ergeç” Berfin Yayınları’nca Şubat ayında (2017) yayımlandı. Kitabın iç

Edebiyat Dışı
Kadının Hukuksal Zincirleri; Eskiçağ’da Kadın

Kadının Hukuksal Zincirleri; Eskiçağ’da Kadın

Kadının erkek egemen iktidar tarafından nasıl da sıkı sıkıya zaptedildiği, mutlak bir denetim altına alındığı etkili ve kısa, neredeyse özet bir metinle dile getirilmiş. Binnur Çelebi, “Eskiçağ’da Kadın” adını verdiği kitabına, “Toprak Altındaki Kadının Sessiz

Edebiyat
Cenk Gündoğdu’nun harap’ı; bir uzun şiir

Cenk Gündoğdu’nun harap’ı; bir uzun şiir

Cenk Gündoğdu, usta bir şair ve yazar olarak “harap” ve ötesine geçmiş bir şairimizdir. Bize kalansa, “Hoş geldin –yeniden- uzun şiir” demek düşer! Şair Cenk Gündoğdu, kitabının adını “harap” olarak belirlemiş. Bu adlandırmada, şairin ne

Edebiyat
Şiirsiz zamanlarda şiir

Şiirsiz zamanlarda şiir

“Geceyle Bir” bize bir güzel şiir kozmosu sunuyor. İncelikle, umutla ve güzellikle dolu bir özel şiir dünyası,  baştan sona aksamadan süren bir ses, ritm ve anlam uyumudur elimizdeki kitap… Süreyya Aylin Antmen, yaşadığımız onca dil

Edebiyat Dışı
Komün Günleri’nden Bir Tanıklıkla; Paris Komünü Tarihi

Komün Günleri’nden Bir Tanıklıkla; Paris Komünü Tarihi

1871 Paris Komünü Tarihi, ilk kez Komün’den çok kısa bir süre sonra, 1876’da yayımlamış. İlk baskısı yapılır yapılmaz da yasaklanmış. Toplumsal tarihle ilgili konularda konuşurken Fransız Devrimi ile Paris Komünü’nün karıştırıldığına tanık oluyoruz. Tarihin çok

Edebiyat
Tek Maktül Leyla, Bir Kadın

Tek Maktül Leyla, Bir Kadın

Öyküde bütün failler, tanıklar, görevliler erkek. Tek maktül Leyla, bir kadın. Bir erkek olarak, kadın sorunlarına ne kadar duyarlı olursak olalım, erkek egemen “fıtrat” dışına çıkabilmek hemen hemen olanaksız gibidir. Bu görüşün sınırlarını yumuşatmak için